Küreselleşmeyle birlikte iş dünyasındaki işbirlikleri, şirketler açısından sürdülebilir gelişim ve ülkeler içinde sürüdürülebilir kalkınmanın önemi yadsınamaz. Bu bağlamda her seviyeden yöneticinin de, paydaşlar da dikkate alındığında, ister şirket veya STK yöneticisi olsun, ister kamuda veya herhangi siyasi harekette lider olsun, müzakere bilmesi ve tüm ilişkilerin yönetimini müzakere yoluyla yapması kaçınılmaz oldu.

Bununla birlikte, iş dünyası, kamu ve uluslararası ilişkiler işbirliklerine gereksinim duyarken bu işbirliklerinin değerli anlaşmalara dönüşmesi veya anlaşmalar yürürken ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümü de, önem kazandı. Aslında ülkemiz hem içte ve hem de uluslararası boyutta bu konuda önemli çalışmalar da yapmıştır. Örneğin Türkiye Finlandiya ile işbirliği içinde 2011 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde tarihi bir adım atarak Arabuluculuk Dostları (Friends for Mediation) grubunu başlatmıştır. O dönemlerde ülkemizin hedefi Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un uluslararası uyuşmazlık çözüm merkezi olmasıydı ve ülkemiz için müthiş bir vizyondu. Aradan zaman ve olaylar geçince bu durum biraz ertelendi. Bununla birlikte Ağustos 2019 tarihinde BM Singapur Konvensiyonu imzalandı. Bu çok önemli adım ticari uyuşmazlıkların arabuluculukla çözümlenmesi durumunda çıkacak anlaşmaların, tahkim kararları benzeri olacak şekilde iç hukukta da tanınması demekti. Türkiyemiz bu anlaşmaya imza atan ülkelerden biridir. Bu da çok heyecan verici bir gelişmedir! Ülkemiz 2012’de planladığı ve ancak 2020 yılında gerçekleştirmeye doğru gittiği Uluslararası Uyuşmazlık Çözüm Merkezi olma hedefiyle bölgesinde önemli bir diplomatik ve ekonomik güç elde edecektir. Bu oldukça önemli karar tahmin edersiniz ki ülkemiz açısından oldukça prestijlidir.

Yani işdünyasının her sektörden yöneticileri ve siyasi liderlerimiz ve bürokratlarımız ülkemizin  geniş coğrafyasındaki etki alanını da düşünerek en başta iyi anlaşmalar yapmak için müzakere bilmek ve sonrasında çıkabilecek anlaşmazlıkları da en iyi şekilde yönetebilmek için müzakere bilmeli, gerektiğinde arabuluculuğa baş vuracaksak da, müzakere bilenler olarak o masaya oturabilmelidirler.

Bütün bu gerçekliklerden hareketle, 3 sene önce başlayan Müzakereci Topluluğu Programı iş dünyası, STK, akademisyen, kamu çalışanı ve hukukçulardan oluşan geniş bir kitleye müzakere yetkinliği kazandırıken, ülkemizde de müzakereciliğin yaygınlaşması için konferanslar düzenledi. Müzakereci Topluluğu Programı GMN Institute tarafından başlatılan, iş dünyasının iki değerli Üstadı, Sayın Leyla Alaton ve Sayın Uğur Terzioğlu tarafından desteklenen ve 2019 yılı Mart ayında Negotiators Society adı altında kurulmuş bir yapılanmadır.

Birlik ve beraberliğin ve sürdürülebilir ilişkilerin en önemli aracı olan müzakereciliğin daha geniş kitlelerce bilinmesi, farklı sektör uzmanlarının katılımıyla sektörlerde müzakereciliğin yaygınlaşması ve müzakere jargonunun yerleşmesi için düzenlenen ikinci müzakere konferansı Sürdürülebilir İlişkiler için Müzakere 6 Mart 2020 tarihinde, Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi (ATBD Council), GMN Insitute ve Negotiators Society işbirliğinde Acıbadem Üniversitesi yerleşkesinde gerçekleşti.

14 değerli konuşmacının bilgi ve deneyimlerini paylaştığı bu konferansın açılış konuşmalarını Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi Direktörü Devrim Aka, GMN Institute Direktörü Deniz Kite Güner ve IMI (International Mediation Institute) Direktörü Laura Skillen yaptı.